Hasht Behesht Pers Minyatürü Kaynak: www.wikipedia.com |
Osmanlı’da minyatürlü yazma eserler sekiz ana başlık altında
toplanabilir. Osmanlı Minyatür Sanatının Konuları ile ilgili olan bu sınıflandırma elbette bazı
bakış açılarına göre farklı tasnifler ve farklı nitelemelere de açıktır.
Edebiyat eserlerinde minyatür, çok çeşitli ve en sık rastlanan
örneklerin olduğu alandır. Bu alandaki eserlere çoğunlukla 15 ve 16. yüzyıllara
ait olarak rastlanır ve 17. yüzyılda artık eski önemini yitirdiği görülür. Türkçe
veya Farsça divanlar, mesneviler, hamse denilen beşli mesneviler, atasözleri,
şiir ve öykü derlemeleri bu gruba dâhil edilebilecek önemli başlıklardandır.
Şemseddin Muhammed bin Abdullah Nişapuri’ye ait olan
Külliyat-ı Kâtibi, Ahmedi’nin İskendernamesi, Şeyhi'nin Hüsrev’ü Şirin’i,
Firdevsi’nin Süleymanname’si bu alana dâhil başlıca eserlerdendir.
Yine edebiyat konulu eserlerden, Fuzuli’nin Leyla ve Mecnun’u,
Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevisi ile Firdevsi Şehnameleri gibi temel bazı yazmaları
içeren Mahmud Gaznevi’nin Mecmua-i eş’ar adlı eseri, 17. Yüzyılın ilk yarısına
ait önemli eserlere bir örnek olarak verilebilir.
Resimli edebiyat yazmalarının 18. Yüzyıla ait örnekleri son
derece azdır. Uzun Firdevsi’nin Davetname adlı eseri bu döneme ait bir
örnektir.
Tarih eserlerinde minyatür, iki başlıkta toplanan bir yapıda
göze çarpar. Bunlar şehname ve gazavatnamelerdir.
Şehname, resim üslubunun belirlenmesi ve döneminin önemli
olaylarının belgelenmesi açılarından son derece önemli eserlerden
sayılmaktadır. Gelişiminde Fars dili ve edebiyatının son derece önemli bir rolü
olduğu bilinir. İranlı şair Firdevsi’nin Şehnamesi, birçok öykü anlatıcısı
tarafından anlatılmış ve nakkaşlar tarafından da resmedilmiştir. Kanuni döneminde
şehnamecilik unvan olarak kabul edilmiş ve bu durum 4. Murad dönemine kadar
devam etmiştir.
Kanuni döneminde Şükrü Bitlisi’nin Selimname adlı eseri,
Arifi’nin Enbiyaname adlı eseri ile Osmanname ve Süleymanname zamanın başlıca
eserlerinden sayılır.
Şehnamecilik II. Selim ve III. Murad dönemlerinde en verimli
zamanlarını geçirmiş ve minyatür sanatı için klasik Osmanlı üslubunun oluşumu bu zamanda tesis
edilmiştir. Nakkaş Osman yönetimindeki nakkaşlar grubu tarafından Tarih-i Sultan
Süleyman, Şehname-i Selim Han, Şehname-i Sultan Murad, Hünername gibi eserler
bu dönemde ortaya çıkarılmıştır.
Gazavatname, konusu savaşlar olan manzum veya mesnevi formunda yazılmış,
padişahlara ilaveten vezirlerin, kumandanların serdarların gazalarını, başarılarını,
fetihlerini anlatan türe verilen isimdir.
Gazavatname türünde verilmiş ilk eser, Matrakçı Nasuh
tarafından resmedilmiş Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn adlı Kanuni Sultan Süleyman
Hanın Irak seferini anlatan eseridir. Bu alanda Matrakçı Nasuh tarafından
resmedilen bir başka eser de Tarih-i Sultan Bayezid’dir. Tarih-i Feth-i Şikloş
ve Estergon ve Estonibelgrad adlı eser de yine Matrakçı Nasuh tarafından
yazılarak resmedilmiş bir başka örnektir.
Nakkaş Osman tarafından resmedilen Nüzhet’ül Esrar’ül ahbar
der sefer-i Sigetvar adlı eser klasik Osmanlı tarzının başlıca eserlerinden
kabul edilir
Silsilenameler, Osmanlı’da minyatürlü yazma eserler başlığı altında
inceleyeceğimiz üçüncü grup eserdir. Osmanlı padişahlarının Hz. Âdemden
itibaren soylarını din ve tarih büyüklerine bağlayan resimli yazmalara
silsilename adı verilmiştir. İlk örneği III. Mehmed döneminde Bağdat’ta
hazırlanmıştır. Metinde yer alan peygamber ve hükümdarlar birer madalyon
içerisine resmedilmiş ve bağı ortaya konmak için çizgiler ile
birleştirilmiştir.
Silsilename türü 7. Yüzyılın ortalarında kesintiye uğramış
ancak bu yüzyılın sonlarında Musavvir Hüseyin’in çabalarıyla Edirne’de yeniden
canlandırılmaya çalışılmıştır.
Sürnameler, Osmanlı Sarayındaki sünnet düğünlerinin resmedildiği
eserlerdir. III. Murad döneminde hazırlanan Sürname-i Hümayun adlı eserde
şehzade Mehmed’in sünnet düğünü ve şenliği anlatılmaktadır.
Peygamberler tarihi Cirf ve Tasavvuf, diğer örnekler gibi Osmanlı
minyatür sanatı içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu alandaki ilk
eser 1583 yılında Seyyid Lokman tarafından yazılmıştır. Peygamberler ve
mucizelerine dair tasvirler Nakkaş Osman ve ekibi tarafından resmedilmiştir.
Bilim konulu eserler, tarih denizcilik, coğrafya, astroloji ve tıp gibi
alanlarda daha çok görülür. III. Murad’a ithaf edilen Hadis-i Nev veya Tarih-i
Hird-i Garbi adlı eserde Amerika’nın keşfi anlatılmaktadır. Bu eserdeki
minyatürlerde yeni kıtadaki hayvan ve yerlilere ait tasvirler son derece ilginç
ve önemlidir.
Gösterim amaçlı, hazırlanan eserler arasında çeşitli sanatçıların
hazırladığı ve falcıların çoğunlukla kullandığı eserler yer alır. Falname
bunların arasında en önemli olanıdır.
Albüm resimleri, başlığı altında ise eğlence, hamam, kahvehane, meclis gibi
yerler tasvir edilmiş ve halkın konu edildiği başlıca eserlerin yer aldığı bir
tür olarak tarihteki yerini almıştır.
Osmanlı’da minyatürlü yazma eserler tarihten günümüze bu değerli sanat
dalının önemli kilometre taşlarından olup, minyatür sanatı ilgi alanına giren
ve yeteneği olan kişiler için İsmek kursları son derece
değerli ve önemli bir adres olarak hizmet vermektedir.